Bu blog serisinin ilk yazısında şu soruyu sormuştuk:

“Dijital dönüşüm sürdürülebilir olabilir mi?”

Ve şu sonuca vardık: Evet, olabilir — ancak üç temel koşulun sağlanması gerekir:

  • Dijital teknolojiler yenilenebilir enerjiyle kullanılmalı,
  • Dijital teknolojiler satın alınırken yenilenmiş veya yeniden üretilmiş cihazlar tercih edilmeli,
  • Artık yenilenemeyen veya yeniden üretilemeyen teknolojiler sorumlu bir şekilde bertaraf edilmelidir.

Bu ikinci blog yazısında, bu üç temel koşulun sağlandığı varsayılarak, sürdürülebilirlik üzerinde olumlu etki yaratan üç dijitalleşme girişimini ele alacağız.

1. Atık azaltımı: Kâğıt ağırlıklı süreçlerin dijitalleştirilmesi

Ortalama olarak bir şirketin atığının %50’si kâğıttır ve yalnızca ABD’de her yıl yaklaşık 1 milyar ağaca denk gelen kâğıt çöpe atılmaktadır. Bu nedenle kâğıt tüketimini azaltmak, kâğıt atığının bertarafı veya geri dönüşümünden kaynaklanan çevresel yükü azaltabilir.

Kâğıt belgelerin ve kâğıt ağırlıklı süreçlerin (örneğin faturalama) dijitalleştirilmesi, tarama ve belge yakalama teknolojilerinin kullanımıyla yalnızca kâğıt ve sarf malzeme ihtiyacını azaltmakla kalmaz; aynı zamanda operasyonel verimliliği artırır, depolama maliyetlerini düşürür ve bilgiye hızlı erişim sağlar.

Kâğıda dayalı süreçler genellikle daha fazla manuel adım içerir ve bu da hata olasılığını artırarak ek atık oluşumuna neden olabilir.

Bu dönüşüm halihazırda birçok şirket tarafından benimsenmiştir. Quocirca’nın MPS ve dijitalleşme raporuna göre BT karar vericilerinin %61’i, kâğıt tabanlı süreçleri dijitalleştirme çabalarını hızlandırmıştır. Ayrıca katılımcıların %46’sı, 2025 yılına kadar baskı hacimlerinin azalmasını beklemektedir.

2. Dijital iş birliği, seyahat ihtiyacını azaltarak CO₂ emisyonlarını düşürür

Bulut tabanlı iletişim ve iş birliği araçlarının kullanımı, fiziksel toplantı ihtiyacını ve buna bağlı seyahat kaynaklı karbon emisyonlarını önemli ölçüde azaltabilir. Bu araçlar aynı zamanda hibrit veya evden çalışma modellerini destekler, böylece işe gidip gelme ihtiyacını ortadan kaldırarak çevresel etkiyi azaltır.

Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, tamamen evden çalışan ABD’li çalışanlar, ofiste çalışanlara kıyasla %54 daha az CO₂ emisyonu üretmektedir.

Microsoft 365 gibi platformlarda bulunan özellikler bu sürdürülebilirliğe katkı sağlar. Örneğin, e-posta veya Teams sohbetlerinde dosya eki göndermek yerine, SharePoint Online veya OneDrive bağlantısı paylaşmak veri aktarım hacmini düşürür. Unutmayın: 1 GB veri aktarımı yaklaşık 3 kg CO₂ üretmektedir.

3. Bulut sistemleri, şirket içi sistemlerden daha sürdürülebilir olabilir

Bulut tabanlı sistemler, belirli koşullar (enerji tüketimi, su kullanımı, cihaz ömrü, dijital temizlik gibi) dikkate alındığında, şirket içi sistemlere kıyasla daha sürdürülebilir olabilir.

Örneğin, %100 yenilenebilir enerjiyle çalışan bulut sunucuları, yıllık sunucu başına CO₂ salımını, yenilenebilir enerjiyle çalışmayan şirket içi sunuculara göre altıda bire kadar düşürmektedir.

Konica Minolta sürdürülebilirlik hedeflerinize nasıl katkı sağlar?

Kuruluşunuzda bu dijitalleşme girişimlerinden birini veya birkaçını hayata geçirmek istiyorsanız, Konica Minolta sürdürülebilir bir dijital dönüşüm ortağı olarak doğru seçimdir.

Örneğin, Konica Minolta Dispatcher Phoenix, fatura veya irsaliye işleme gibi kâğıt tabanlı süreçleri dijitalleştirerek otomatik iş akışları oluşturur. Belgeler, Konica Minolta’nın Avrupa genelinde uyguladığı yenileme programına dâhil olan MFP’ler üzerinden dijitalleştirilebilir. Bu program sayesinde, yeni bir cihaz üretimine kıyasla yaklaşık %70 sera gazı emisyonu tasarrufu sağlanır.

Ayrıca, M-Files gibi Intelligent Information Management çözümleri; dijital personel dosyaları, dijital fatura yönetimi ve dijital sözleşme yönetimi gibi süreçleri dijitalleştirip otomatikleştirerek verimliliği artırır.

Microsoft Cloud Solutions Partner olarak Konica Minolta, Microsoft 365 araçlarıyla uzaktan çalışma desteği sunar.

  • Teams: çevrim içi toplantı ve ekip iş birliği,
  • SharePoint Online: kurumsal intranet ve doküman yönetimi,
  • Viva Engage: kurumsal sosyal ağ oluşturma çözümleri.

Bu araçlar, fiziksel toplantı ihtiyacını azaltarak karbon ayak izini küçültmeye katkı sağlar.

Konica Minolta ayrıca Almanya ve İsveç’teki veri merkezlerinde sürdürülebilir enerji kullanımına özen göstermekte ve bulut tabanlı dijitalleşme girişimlerinin hem kâğıt tüketimini azaltmasını hem de giderek daha temiz bir altyapıya sahip olmasını sağlamaktadır.

Daha fazlasını öğrenmek için şu bloglara göz atabilirsiniz:

  • Veri merkezleri ve bulut hizmetleri ne kadar sürdürülebilir?
  • Veri ‘çöpünüzü’ temizlemenin ve enerji tasarrufu yapmanın beş yolu

Ayrıca Konica Minolta’nın Clean Planet Programı, toner kartuşları, fotodrumlar ve diğer sarf malzemelerinin çevreye duyarlı biçimde geri dönüştürülmesini sağlar. Şirket, bu sayede atıklarının %87’sini ikincil hammaddelere dönüştürür ve geri dönüştürülemeyen kısmı enerji geri kazanımı için kullanır.

Dijitalleşmenin sürdürülebilirliğe olumlu etkisi

Doğru şekilde uygulandığında dijitalleşme, sürdürülebilirlik açısından büyük fırsatlar sunar.

  • Kâğıt israfını azaltır,
  • Gereksiz seyahatleri dijital iş birliğiyle ikame eder,
  • Uygun sağlayıcı seçimiyle bulut hizmetleri, şirket içi sistemlerden çok daha çevreci hâle gelir.

Konica Minolta, bulut tabanlı iletişim ve iş birliği araçlarıyla işletmenizin dijital dönüşümünü destekleyerek çevresel etkinizi azaltmanıza ve sürdürülebilirlik performansınızı artırmanıza yardımcı olur.

PAYLAŞ:

Bu makaleyi değerlendirin